Öğrendiklerimizi Neden Paylaşmalıyız? Kişisel Yolculukta Özgünlüğün ve Paylaşımın Gücü
self improvement, productivity, mindfulness, media, culture
Last updated
© 2024 ~ Yunus Emre Ak ~ yEmreAk
self improvement, productivity, mindfulness, media, culture
Last updated
Zihinsel Karmaşayı Paylaşarak Aşma: Yaptığın işi paylaşarak zihnindeki karmaşık düşünceleri birleştirip, kişisel farkındalığını artır.
Değerinin Bilincinde Olma: Sen değerlisin, değil mi? Ancak, bunu kim biliyor? Değerini belirt ve bilgini paylaş.
Benzer Yolda Olanlarla Bağ Kurma: Yolculuğunu paylaşarak, seninle benzer yolda olanlarla karşılaşma ihtimalini artır.
Özgünlüğün Gücü: Özgünlüğün doğal filtresi olarak gerçek kişiliğini paylaşmanın avantajları.
Yolculuktaki Endişeler ve Çözümler: Bu süreçteki benim endişelerim ve onları aşma yollarım
Bu, sana "entelektüel hazzı" yaşatır ve hayattaki yerini daha iyi anlamana yardımcı olur.
Bilgini ve düşüncelerini paylaşmazsan, hayatta hangi konumda olduğunu, ne kadar iyi veya kötü olduğunu anlayamazsın.
Tüm sıfatlar subjektiftir ve karşılaştırma ile olur; sen bildiğini paylaşmalı ve karşılaştırma yapılması için imkan sağlamalısın.
Bilinmeyen, değere sahip olmanın hiçbir katkısı yoktur. Anlamını bilmediğin bir mücevher, sadece taştan ibarettir.
İnsanlar senin konumunu anlayıp sana uygun teklifler sunacaktır.
Kendi konumunu anlayıp, neleri yanlış bildiğini, nelerde yetersiz olduğunu ve nelerde iyi olduğunu fark edeceksin
Çok düşünen insanların takıldığı bir engel, bir işe başlayamama sebeplerinin sadece yeterince bilgileri olmadığını düşünmeleridir. Aslında, aksiyona geçme motivasyonunun eksikliğinin olmaması ihtimalini göz ardı ederler
Bazı konularda ön bilgiden sonra sahada olman gerekir ki kendini geliştirebilesin
Bisiklet sürmesini bir kitaptan tam olarak öğrenemezsin
Hayatta sınırlı kaynak olan zamanını, çevrendekilerin saygısı olmadan korumak zordur
Romantik biriysen, "kimsenin benim değerimi bilmesine gerek yok" diyebilirsin. Ancak gerçeklikten kopmamalı ve rasyonel bir şekilde yaklaşman gerektiğinin farkında olmalısın
Hayatına en çok etkisi bulunan insanların senin değerinin farkında olması gerekir
Değerinin bilinmesi, öngöremeyeceğin tekliflerin sana yapılmasına olanak sağlar
Değerini belirt ki, sana faydası olabilecek fırsatları veya durumları bulduklarında seninle paylaşsınlar
Bilgini belirt ki, senin bilginle çözülebilecek sorunları olduklarında seninle iletişim kursunlar ve sana ne sormaları gerektiğinin bilincinde olsunlar
Eğer değerini ve bilgini belirtmezsen, insanların sana olan değeri ve saygısı eksik kalabilir. Bu da onların sana olan yaklaşımını etkileyebilir
Öğrendikçe yalnızlaşırsın, bu yüzden öğrenirken paylaş ki seninle birlikte gelişenlerle tanışma şansın olsun, ileride bunu bulması zor olabilir
Bilgilerimizi arkadaşlarımızla veya çevremizdekilerle paylaşarak yeni kişilerle tanışıyoruz, değil mi? Ancak, arkadaş çevremiz çok kısıtlıdır. İnternette paylaştığımızda kalıcı bir değer üretiyoruz. Bu değer, biz uyurken bile varlığını koruyor ve yeni insanlara ulaşıyor. Eğer içerik, kişinin ilgisini çekerse, bize beklenmedik bir zamanda ulaşıyorlar
Aslında hedef kitleni küçük bir semtten, dünyaya açıyorsun ve beklenmedik tesadüflerin kapısını aralıyorsun
Yolculuğunda benzer seviyede olan insanlarla duygusal bağ kurma ihtimalin daha yüksektir. Öğrenmeye çalıştığın konular benzerdir ve kolayca bağ kurabilirsiniz. İnternet üzerinden paylaştığın içeriklerle en yakın dostunu, hatta eşini dahi bulabilirsin.
Yalnızlık kaygısına bir nebze olsun çözüm umudu da sağlıyor.
Diğer insanlar sana nasıl başladın, nasıl yaptın gibi sorular soracaktır. Sürekli olarak bu soruları yanıtlamak yorucudur.
Gelişirken, nasıl geliştiğini kaydet ve paylaş. “Tüm yolculuğum kayıt altında, oradan bakabilirsiniz” diyebilirsin.
Unutma, sınırlı olan ve artırılması mümkün olmayan şey zamandır ve bunu her zaman korumalısın.
Bu durumu, bir çocuğun elinizde büyümesi gibi düşünebilirsiniz.
Çabanın ortada olması sana olan saygıyı ve insanlara dokunma ihtimalini de artırır.
İnançlı birisiysen, peygamberlerin neden sıradan insanlar olduğuna kafa yorabilirsin. Bu da bağ kurmayı artırmak için bir sebeptir.
Bu en doğal ve etik bir filtrelemedir aslında.
Kendini açıklayarak sadece seni değerli bulan insanlar seninle ilgilenecek ve sana ulaşmaya çalışacaktır.
Senin değerini fark etmeyenler zaten bir çaba göstermeyecek ve hem vaktine, hem odaklarına hem de değerlerine zarar veremeyecekler.
Neyle uğraşıyorsan, neyi umursuyorsan onu paylaş.
Paylaşmak için öğrenme veya yazma; zaten öğrenmekte olduğun, yazdığın ve sadece yararlı bulduğun şeyleri paylaş.
Borsadakiler bilir kaçan fırsat kovalanmaz, ve fırsat her zaman vardır.
Aynı şekilde sen de her zaman yeni şeyler öğreneceksin, eskiyi bırak.
Yeni öğrendiklerini paylaşmak eskiyi toparlamaktan daha çok motive edecektir seni, ayrıca öğrendiklerini de pekiştireceksin.
Asıl önceliğin daha iyisini üretmek değil, asıl önceliğin daha iyisinin bilgisine sahip olabilmek, daha iyi sen olabilmek.
Yazmanın öncelikli amacı, kendi fikirlerini somutlaştırmak ve görselleştirmek.
Bir konuyu paylaşabilir hale getirmek için ona hakim olman ve detaylarını bilmen gerekiyor, e zaten sen de paylaşma sürecine soktuğunda kendini bunların her birindeki farkındalığın artıyor aslında kendini geliştirmiş oluyorsun.
Paylaşması, zaten elinde olanları derleyip aktarmakla ilgilidir.
Sana sürekli olarak sorulan konulara yönelik hepsini cevaplayan bir içerik yazarsın ve bu sorunun üstesinden gelir, benzer soruları soranları içeriklerine yönlendirirsin.
Ek olarak yapay zeka çağındayız, bilgilerini ona öğretebilir, sana sorulacak soruları senin bilgilerine göre cevaplamasını sağlayabilirsin.
Paylaşmayı bırakmak yerine, odaklanmayı öğrenmeye çalış. Bununla alakalı içerikler oku, hatta bu öğrendiklerini yine paylaş. Kolay olmasını dilemek yerine, daha güçlü olmayı dile.
Bunun çözümü aslında, yazdığımız yazıların ve içeriklerin diğer insanlara yönlendirilmesi.
Baştan üretmekle kendi vaktimizi değerini kaybetmek yerine, zaten üretmiş olduklarımızı insanlara yönlendirerek, zamanımızı korurken onların meraklarını doyurmuş oluyoruz.
Bu çok normal bir durum, insanız ve her gün yeni şeyler öğreniyoruz. Yanlış bilme olasılığımız çok yüksek.
Yazdığımız yazılar, o anki düşüncelerimizi aktaran eserlerdir ve fikrimiz değiştiğinde, o gün yeni fikirlerimizi ifade ederiz, eskileri alıntılarız.
Eskileri sürekli olarak düzeltmeye çalışmak da motivasyonumu düşürebilir, o yüzden gelişimimizi yazıya dökmek önemlidir. Süreci gören insanlar fikirlerimizdeki değişiklikleri de göreceklerdir.